Re: Kur'an'da matematiksel hatalar mevcut mudur? D�nya ka� g�nde yarat�ld�? -- ÃÂÃÂslam

[ Show ]

Support VoyForums

[ Shrink ]

VoyForums Announcement: Programming and providing support for this service has been a labor of love since 1997. We are one of the few services online who values our users' privacy, and have never sold your information. We have even fought hard to defend your privacy in legal cases; however, we've done it with almost no financial support -- paying out of pocket to continue providing the service. Due to the issues imposed on us by advertisers, we also stopped hosting most ads on the forums many years ago. We hope you appreciate our efforts.

Show your support by donating any amount. (Note: We are still technically a for-profit company, so your contribution is not tax-deductible.) PayPal Acct: Feedback:

Donate to VoyForums (PayPal):

[ Login ] [ Contact Forum Admin ] [ Main index ] [ Post a new message ] [ Search | Check update time | Archives: 1 ]

[ Next Thread | Previous Thread | Next Message | Previous Message ]

Date Posted: 04:14:11 02/14/03 Fri
Author: Mustafa Aslan
Subject: Re: Kur'an'da matematiksel hatalar mevcut mudur? D�nya ka� g�nde yarat�ld�?
In reply to: Mustafa Aslan 's message, "Re: Kur'an'da matematiksel hatalar mevcut mudur? D�nya ka� g�nde yarat�ld�?" on 04:06:29 02/14/03 Fri

Elmal� Tefsirinde ise ��yle denilmektedir:

9- Bu kayd�nda iki ihtimal vard�r. Birisi "Yaratt�" fiiline ba�l� olarak mef'ul�n f�h olmak, ikincisi zarf-� m�stekar olarak "arz" kelimesinden "Hal-i mukaddere" olmakt�r. Birinci c�mle analizine g�re m�n�, yery�z�n� iki g�nde yaratt� demek olur. Yery�z� yarat�l�rken hen�z bildi�imiz "g�n" bulunmayaca��ndan "yevm" (g�n) mutlak zaman, m�n�s�na, yani iki n�bette demek olur ki Allah en iyi s ini bilir. Birisi "G�klerle yer biti�ik halde iken, bizim onlar� birbirinden yar�p ay�rd��m�z�... g�rmediler mi?" (Enbiya, 21/30) ifadesi gere�ince, yery�z�n�n g�kten, ayr�ld�� g�n, birisi de "O yeri uzat�p d��eyendir." (Ra'd, 13/3) buyuruldu�u �zere, yery�z�n�n "medd" olundu�u, yani yerk�renin kabu�unun kaymak halinde d��enmeye ba�lad�� g�nd�r. �kinci tahlile g�re, m�n� yerk�reyi iki g�nde olmak �zere yaratt� demek olur. Bu �ekilde yerk�renin ka� g�nde yarat�ld�� s�ylenmi� olmayarak yarat�ld�kta n sonra iki g�n i�inde bulunmas� hali anlat�lm�� olur ki, bu da bir seneyi ikiye b�len iki g�n d�n�m� n�betidir. ��nk� yery�z� bu iki zaman i�inde deveran etmek, d�nmek �zere yarat�lm��t�r.

10- Hem onda �st�nden bask�lar yapt�; da�lar, yery�z�n�n kabu�unu taban�na �iviler gibi kaz�klar. Bu "vav", istinafiyedir, fiiline at�f de�ildir, ��nk� fas�l vard�r. Ve onda bereketler meydana getirdi. Yery�z�nde hay�r ve hayrata elveri�li �eyler, sular madenler, do�ma ve geli�me kuvvetleriyle bitkiler ve hayvanl a r gibi feyz ve bereket kaynaklar�n� yeti�tirdi. Ve onda az�klar�n� da takdir buyurdu, yani bitkilerin ve hayvanlar�n ya�amak i�in muhta� olduklar� ya�mur ve di�er has�lat� da miktar ve say�lar�yla tayin buyurup yery�z�nde bi�imine koydu. D�rt g�n i � inde, yani b�t�n bunlar� d�rt g�n i�inde yapt�. Yahut d�rt g�n i�inde olarak yapt�. �nceki "iki"de i�inde dahil olmak �zere, "d�rt" ki, bunda da g�sterdi�imiz �ekilde �b�rleri gibi iki m�n� vard�r. Birisi, madenlerin ve da�lar�n yarat�lmas� n�beti, biri d e bitkilerin ve hayvanlar�n yarat�lmas� n�beti ki iki �nceki ile d�rt olur. Birisi de dan hal olmas�d�r ki, d�rt mevsimi g�stermi� olur, bu �ekilde �nceki iki burada dahil olmu� bulunur. Benim aciz anlay��ma g�re burada bu m�n�, �b�r�nden daha �n pl�nda, ifadenin ak��na daha uygundur. ��nk� yery�z�n�n bereketleri ve r�z�klar� her sene bu d�rt mevsim i�inde yeti�ir. Say�s� ve miktar� ile bi�imini bunlar i�inde al�r, bu sebepten dolay� nin, ve fiillerine ba�lanmas� dahi ayn� m�n�y� ifade edebilir. V e bu m�n�ca �u kay�t da a��k olur. B�t�n ara�t�ranlar i�in e�it olmak �zere d�rt g�n, ��nk� her yerde r�z�k isteyenlerin hepsinin r�zk� bu d�rt mevsim i�inde yeti�ir, r�z�klar e�it olmazsa da g�nler e�ittir. D�rt mevsim hepsi i�in d�rtt�r. Burada ye m�teall�k (ba�l�) olmamas� ve meseleyi soranlar m�n�s�na olmas� da d��n�lebilir.

Bu d�rt g�n�, �nceki "iki"ye ekleyerek, toplam�n� "alt�" olmak �zere tefsir etmeyi uygun g�rm�yorlar, ��nk� bu �ekilde g�ky�z�n�n zikrolunacak iki g�n�yle g�nlerin toplam� sekize ula��yor. Oysa bir�ok �yetlerde "O g�kleri ve yeri alt� g�nde yaratt�." (A'raf, 7/54) buyurulmu� olmakla bu g�nler, o alt� g�n�n beyan� oldu�una g�re o say�y� a�mamak gerekir.

(Bu nokta i�in A'raf S�resi'ndeki "��phesiz ki Rabbiniz g�kleri ve yeri alt� g�nde yaratan, sonra (emri) Ar� �zerinde h�k�mran olan Allah't�r." (A'raf, 7/54) �yetine bkz.)

11- Sonra "sema"ya (g��e) do�ru do�ruldu, yani il�h� inayetini, ilgisini dosdo�ru g��e y�neltti. Kelimesi ile kullan�ld�� zaman "istikamet almak", "dosdo�ru y�nelmek" m�n�s�nad�r ki, y�ce Allah hakk�nda do�rudan do�ruya "irade" ile tefsir olunur. Yani il�h� inayetini, iradesini g��e do�ru y�neltti. O bir duman halinde idi. �rade buyurdu da ona ve yery�z�ne dedi ki ikini z de ister istemez gelin. �kiniz birden emrime boyun e�in, huyunuza gerek uygun olsun, gerek olmas�n, yahut ikiniz de v�cuda gelin, yoktan var olun.

Dediler ki ikimiz de isteyerek geldik. Buradaki yi, R�z� ve K�d� Beyd�v� gibi tefsir bilginlerinin bir k�sm� "zaman�" de�il, "r�tb� terah�" (sonral�k) ile anlam��lar, yani g��n yarat�l��, yery�z�n�n yarat�l��ndan �nce olup, yaln�z burada yery�z�n�n yarat�lmas�n� beyandan sonra a��klanm��t�r. Bu �ekilde demek, "v�cuda gelin" (var olun) m�n�s�na gelen "tekvin"den ibarettir. "D�han" (Buhar) da ilk maddenin yarat�ld�� haldir. �lk �nce, ilk madde yarat�lm�� ve onda hen�z bir ��k olmad��, karanl�k bir halde bulundu�u veyahut madde tabiat� esas itibar�yla karanl�k bulundu�u i�in "duhan" denilmi�tir. B u g�zel bir m�n�d�r. Fakat c�mlesinin hal c�mlesi olarak, ya, biti�mesi ve emrinden �nce olmas� gerekece�ine g�re, bu tefsirin maddenin "k�dem"ini (ezel� olu�unu) ifade etmek gibi, bir kusur ve lekesi vard�r. Buna kar��l�k �o�u tefsir bilginleri is e nin "terahisi" (sonral��)nin zaman� oldu�u kanaatine varm��lar ve yery�z�n�n ilk yarat�l�� g�ky�z�nden �nce olup, ancak "Bundan sonra da yeri yay�p d��edi." (Naziat, 79/30) �yetinin ifadesince d��enmesinin sonra oldu�unu s�ylemi�lerdir. Acizane b e n de bunu cumhurun �slubu �zere anlamay� tercih ediyorum. �u kadar ki g�kten murad, "Biz g�kten de su indirdik." (Lokman, 31/10) �yetinde oldu�u gibi, yery�z�n�n yukar�s�, hava taraf� demek oldu�u kanaatine var�yorum. Bu �ekilde "Sonra g��e do�ru d o �ruldu" �yeti yukar�daki ya atfedilmi� olarak ��yle demek olur: �lk kez yery�z�n� yaratt�ktan sonra do�rudan do�ruya yukar�s�n� yaratmay� irade buyurdu, bir duman olarak. Demek ki yery�z� ilk yarat�l��nda ilkin g�kten ayr�ld�� s�rada ate� halinde id i, sonra bu ate�ten onun yukar�s�na do�ru semas� olarak duman halinde gazlar p�sk�r�yordu. Bu halde bu duman halindeki g��e ve yery�z�ne

"�kiniz de ister istemez gelin. Tabiat�n�za uygun gelse de gelmese de ikiniz birlikte, birbirinize uyarak, bir nizam �zere hareket edin" dedi. B�t�n g�ky�z� i�inde, yery�z�n�n ve havas�n�n birlikte hareket etmesini emreyledi. "�kimiz de isteyerek geldik" dediler. Baz�lar� bu emri ve isteyerek boyun e�meyi �uur� m�n�da anlamak istemi�lerse de mutlak emre uyma ve boyu n e�me m�n�s�na olmas� daha a��r basmaktad�r. Yani verilen emirde, icra edilen tesirde her biri tabiat�ndakinin aksine bir fiil ve harekete dahi sevkedilseler, onlar onun kabul�n� bir tabiat, bir huy edinmi�lerdir. Onun i�in hareket ve hareketsizlik gibi � e �itli tabiatta tesirleri tabi� gibi kabul ederler. �l�h� emre kar�� hi�bir muhalefetleri meydana gelmez. Onun i�in "atalet" kanunu denilen bu boyun e�me ve kabiliyet ile b�t�n g�k cisimlerinin ve yery�z� cisimlerinin olaylar� tabi� imi� gibi a��klanabilir. Burada eserden olmak �zere ��yle bir (s�z) de naklederler: Denilmi� ki g�kler ve yery�z� yarat�lmadan ar� su �zerinde idi, sudaki s�cakl�ktan bir kaymak ve bir duman ��kt�, kaymak suyun y�z�nde kald�, ondan kurakl�� yaratt� ve ondan yery�z�n� meydana getirdi. Duman da yukar� y�kseldi ondan da g�ky�z�n� yaratt�. Fahr�'r-R�z� der ki: Bu hikaye Kur'�n'da yoktur. Yahudilerin Tevrat dedi�i kitab�n ba��nda vard�r. Bir delil delalet ederse kabul olunabilir. Zemah�er� garip bir f�kra daha nakleder de kuraktan bir yery�z� yapt�, sonra da onu ay�rd�, iki yery�z� yapt� der. Ayr�lan bu iki yery�z� nedir? Ya yery�z�nden ay�n ayr�lmas� olacak, yahut da Amerika'n�n ayr�lmas� olacakt�r.

12- �imdi as�l, g�klere ge�ilerek buyuruluyor ki K�sacas� onlar� iki g�nde sa�lam yedi g��e tamamlad�. Bu iki g�n�n birisi yery�z�n�n de yarat�lmas�ndan �nceki ilk maddenin yarat�lmas�, birisi de cisimlerin te�ekk�l� g�nleridir ki A'raf S�resi'nde beyan olundu�u �zere alt� g�nden ikisini te�kil eder. Yahut birisi yerin yarat�lmas�n d an �nce, birisi de yerin yarat�lmas�ndan sonrad�r. ��nk� Ay, Z�hre (Ven�s) ve Utarid (Merk�r) gibi baz� g�k cisimlerinin yarat�lmas�, yery�z�n�n yarat�lmas�ndan sonrad�r. Buna g�re deki, n�n takip m�n�s� da sakl� kalm�� olur. (Bakara S�resi'nde " O nlar� yedi g�k halinde d�zenledi." Bakara, 2/29 �yetinin tefsirine bkz.) Benim acizane fikrime g�re, bu iki g�n, g�klerden h�l-i mukaddere olmak �zere birisinin d�nya, birisinin ahiret olmas� da muhtemeldir. Bunlar� b�yle sa�lam yapt� ve tamamlad�. Her g�kte ona ait emri de vahyetti. Her "sema"n�n meleklerine orada cereyan edecek i�lerin emrini de telkin buyurdu ki bu da "tamamlama" c�mlesindendir. B�t�n bunlar�n bu yolda ortaya ��kmas�ndan ve tamamlanmas�ndan y�ce Yarat�c�n�n kudretinin delilleri tecelli edip ortaya ��kt�� i�in bu noktada "g�yab"dan (��nc� tekil �ah�s) "tekell�m"e, (birinci �ahsa) d�n�l�yor ki ve d�nya g��n� m�sbahlar, yani parlak kandillerle donatt�k, s�sledik. "En yak�n g�� bir zinetle, y�ld�zlarla s�sledik." (Saff�t, 37/ 6) . Hem de korunmu� k�ld�k. �eytanlar yana�amazlar. ��te o, o az�z ve her �eyi bilen Allah'�n takdiridir.

[ Next Thread | Previous Thread | Next Message | Previous Message ]

Replies:

Re: Kur'an'da matematiksel hatalar mevcut mudur? D�nya ka� g�nde yarat�ld�? -- Vesselam, 22:57:14 02/14/03 Fri